Gençlerde Obsesif Kompulsif Bozukluk (OKB)
02.09.2024
Halk arasında “Takıntı” adıyla bilinen Obsesif Kompulsif Bozukluk (OKB), tekrarlayan yoğun düşünceler ve/veya bu düşüncelerin yarattığı davranışlar olarak ortaya çıkar. OKB, bireyin yaşamına her alanda olumsuz şekilde etki etmekte ve günlük yaşam aktivitelerini bile zorlaştırabilmektedir. Ayrıca OKB’nin ortaya çıkışı, gençlik döneminde daha sık görülmektedir. Araştırmalar göstermektedir ki, yetişkinlerde görülen OKB belirtileri, ergenlik dönemindeki bireylerde görülen OKB belirtilerine benzerdir.
OKB, tekrarlayan yoğun obsesyonlar ve/veya kompulsiyonlar eşliğinde bir rahatsızlıktır ve kişinin gündelik yaşamını fazlasıyla etkiler. Obsesyon, durdurulamayan, sürekli tekrar eden ısrarcı düşünceler veya dürtüler anlamına gelir. Bu obsesyonlar çoğu zaman mantık dışıdır. Kompulsiyonlar ise, tekrarlayan davranışlardır. Kişi, tekrar eden ısrarcı düşüncelerinden kurtulabilmek için bir davranışa gider. Fakat aslında, bir kısır döngünün içine girmiştir. El yıkama, eşya sıralama, sayı sayma, kelimeleri tekrarlama, bir şeyi defalarca kontrol etme gibi davranışlar kompulsiyonlara örnek gösterilebilir.
OKB her bireyde farklı belirtilerle görülür. Bazı bireylerde yalnızca obsesyonların varlığı söz konusu iken bazılarında obsesyonlara kompulsiyonlar da eşlik eder. En yaygın OKB belirtilerine şunlar örnek gösterilebilir:
OKB söz konusu olduğunda terapiler olmazsa olmaz bir konumdadır. OKB kendi kendine geçen bir bozukluktan ziyade, terapilere en kısa zamanda başlanmayı gerektiren bir bozukluktur. Ergenlik dönemi yetişkinliğe geçiş dönemi niteliğinde bir gelişim dönemi olması özelliğiyle, semptomlar ilerlemeden müdahale edilmesi faydalı olacaktır.
Terapilerden destek alarak OKB ile baş etmek, bireyin günlük yaşam işlevselliğini kazanabilmesi açısından son derece önemlidir.