Gençlerde Obsesif Kompulsif Bozukluk (OKB)
02.09.2024
Duygusal yeme (emotional eating), zorlayıcı duygulara karşılık olarak gelişen psikolojik temelli bir normalden fazla yeme eğilimidir. Bu eğilim, zamanla bir yeme bozukluğuna da dönüşebilmektedir.
Dünya Sağlık Örgütü’nün tanımlamasına göre, sağlık yalnızca hastalığın olmaması hali değil, insanın zihinsel, fizyolojik ve sosyal açıdan tam bir iyilik hali içinde olması şeklinde belirtilmiştir. Benzer şekilde beden ve zihin, bireyin iyilik halinin sağlanması söz konusu olduğunda bir bütün gibi çalıştığı düşünülmelidir. Psikolojik iyilik hali için, bireyin zihinsel süreçleri kadar beslenme gibi günlük rutinlerinin düzenlenmesi konusu da oldukça önemlidir. Beslenme ve psikolojik iyilik hali arasındaki ilişki çift yönlüdür. Yani, bireyin beslenme düzeni psikolojik halini etkilerken, psikolojik durumu da beslenme düzeni üzerinde etkili olmaktadır. Özellikle bireylerin öfke, stres gibi zorlayıcı duygularla karşı karşıya kaldıklarında artan veya azalan yiyecek tüketimi, beslenme ve psikoloji arasındaki ilişkiyi ortaya koymaktadır.
Duygusal yeme, zorlayıcı duygulara karşı ortaya çıkan aşırı yeme eğilimi olarak tanımlanmaktadır. Kaygı, depresyon, yalnızlık gibi duygusal değişim içeren süreçlerde normalden daha fazla yeme isteği sonucu ortaya çıkabilir. Ayrıca bazı çalışmalar göstermektedir ki, yeme bozukluğu ile mücadele eden bireylerde duyguların bastırılması yaygın görülmektedir. Duygusal yeme, herhangi bir fizyolojik açlık olmaksızın, bir duygulanım sonucu gerçekleşen yeme davranışıdır. Burada duygusal açlık söz konusudur. Duygusal açlık, aniden başlayan bir yeme atağı gibi düşünülebilir.
Duygusal yeme, bireyin deneyimlediği zorlayıcı duyguyu yatıştırma görevi görüyor olabilir. Burada, yemek yemenin bir çeşit duygu düzenleme biçimi olduğu varsayılabilir. Ancak bu bir uyumsuz duygu düzenleme stratejisidir. İkinci olarak, zorlayıcı duyguların yeme davranışını tetikliyor olması nedeniyle duygusal yeme ortaya çıkıyor olabilir.
Bireyin sahip olduğu uyumsuz duygu düzenleme stratejileri, işlevsel olanlara dönüştürülerek duygu düzenleme becerisinin geliştirilmesi sağlanmaktadır. Psikoterapilerde, duygusal yemede etkili olabilecek faktörlerden olumsuz inançlar, düşük benlik saygısı, bozulmuş beden imajı ve uyumsuz duygu düzenleme stratejisi konuları üzerinde Bilişsel Davranışçı Terapiler (BDT) ve Diyalektik Davranış Terapisi (DDT) fayda sağlayan yöntemlerdendir.