Gençlerde Obsesif Kompulsif Bozukluk (OKB)
02.09.2024
Tüm insanlar, gün içinde birden fazla duygu deneyimler. Düşüncelerimizin şekillendirdiği bu duygular, davranışlarımız üzerinde etkiye sahiptir. Bazı insanlar için duygulara temas etmek zorlayıcı olabilir. Duygularını tanımakta ve ifade etmekte zorlanan kişiler zaman içinde kendi duygularından git gide uzaklaşabilir.
Bir duygunun yok sayılması, o duyguyu ortadan kaldırmaz. Aksine, o duyguyu yaşamaktan daha fazla etkiye sebep olabilir. Her bir duygunun insan için bir işlevi vardır. Duygular, çeşitli şekillerde kategorize edilse de içlerinde yaşamamamız gereken bir duygu yoktur. Genellikle duygular, ‘iyi’ ve ‘kötü’ olarak etiketlenebilir ancak sizi zorlayan bir duygunun varlığı o duyguyu kötü yapmaz.
Duygularını ifade etmekte zorlanan kişilerin çocukluk dönemi yaşantılarına baktığımızda, ailesi tarafından yargılayıcı bir tutum sergilenmiş olabilir. Yani, özellikle zor ve güçlü duygular karşısında eleştirilmiş, cezalandırılmış veya yok sayılmış olabilir. Eğer bu duyguları yaşaması için alan açılmamış, desteklenmemiş bir çocukluk dönemi geçirdiyse, yetişkinlikte bu duygularla bağı kopmuş bir yaşam sürüyor olabilir.
Ayrıca, yetişkin yaşamında duygularını gösterdiği zaman reddedileceği veya kabul görmeyeceğine dair endişe duyuyor olabilir. Bu endişesi, onu duygularını açma konusunda geri adım atmasına sebep oluyor olabilir.
Bir başka açıdan baktığımızda, duygularını reddeden ebeveynlere sahip bireylerin duygularını tanımakta zorluk yaşadığını görebiliriz. Eğer ebeveynleri, zorlayıcı duygulardan kaçan ve duygularını ifade etmeyen bireylerse, bu çocuklar duygularını tanımakta zorluk çekebilirler.
Bir duygu bastırıldığı zaman ortadan kaybolmaz. Ancak, psikolojik ve fiziksel belirtiler eşliğinde kendini gösterir. Bu noktada, kişinin kendinde ortaya çıkan değişimleri fark etmesi, kendine dair farkındalığını geliştirmesi önem taşımaktadır. Çünkü bu sayede, kendinde nelerin yolunda gitmediğine dair işaretleri yakalayabilir.
Duyguların bastırılması kişinin kendini bir şeylerle meşgul etmesiyle sonuçlanabilir. Kişi, zorlayıcı bir duyguyla baş edebilmek için bir başka meşguliyet bularak odağını değiştirmeye çalışabilir. Bunu farkında olarak veya olmayarak yapabilir. Ayrıca, duyguları bastırmak, bağımlılık gelişmesi açısından da bir risk faktörüdür. Bir baş etme yolu olarak bağımlılık yapıcı bir şeye (alkol, madde, alışveriş, kumar, bilgisayar oyunu…) yönelebilir.
Duyguların bastırılması pek çok sorunla gün yüzüne çıkabilir. Bu sorunlar, fiziksel, zihinsel, davranışsal ve duygusal olabilir.
Uyku problemleri, sindirim sorunları, mide rahatsızlıkları, iştahta artma veya azalma, yorgunluk gibi fiziksel belirtiler ortaya çıkabilir.
Öfke hali, keyifsizlik, unutkanlık, odaklanamama, aşırı sakinlik ve stres gibi zihinsel ve duygusal belirtiler olabilir.
Yakın ilişkiler kurmakta güçlük çekmek, bir başkasının duygularını ifade ettiği sırada rahatsız hissetmek, sosyalleşmekten uzak durmak, empati güçlüğü, alkol ve uyuşturucu kullanımı gibi davranışsal belirtileri ortaya çıkabilir.
Duyguları rahatça yaşayabilmek hem bedeniniz için hem de psikolojik sağlığınız için oldukça önemlidir. Bugüne kadar bunu yapmak size zor gelmiş, hatta duygularınızı bastırdığınızı fark etmemiş bile olabilirsiniz. Ancak, duygularınızı ifade edemediğinizi fark ettiyseniz, içinde kalmakta zorlandığınız duygular varsa, ilişkilerinizde veya yaşamınızın herhangi bir alanında bunların size sorun yarattığını gördüyseniz destek almanın vakti gelmiş olabilir. Terapiye başlamak bu konuda atabileceğiniz en önemli adımdır. Terapiler yoluyla duyguları tanımaya ve anlamlandırmaya alan açabilirsiniz.